banner268

Uluslararası medya tarafından manipüle edilmeye çalışılıyor.

DW Türtçe'nin röportaj yaptığı kişilerin tamamı, kamulaştırma yapılan veya yapılması planlanan alanlardaki hak sahipleri arasında yer almaz iken BBC Türkçe'nin röportaj yaptığı bir kişinin hak sahibi olduğu ortaya çıktı

- Evi kamulaştırılan mahalle sakini Zeynep Erdağ:

- "İyi ki de yıkıldı. İyi ki de böyle bir şey oldu. Evimizi satsaydık 10 bin lira etmezdi ama bize şu an verilen parayla kendimize ev aldık"

- Mahalle sakinlerinden Ömer Güler:

- "Evimiz o parayı etmezdi. Mesela bizim ev 80 lira yapıyordu bize 100 lira verdiler"

   Diyarbakır Büyükşehir Belediyesince, UNESCO Dünya Miras Listesi'nde bulunan Diyarbakır Kalesi'nin çevresindeki kaçak yapıların yıkımıyla ilgili başlatılan çalışma uluslararası medya tarafından manipüle edilmeye çalışılıyor.

Yaklaşık 20 yıl önce HDP geleneğinden belediye başkanlarınca Ben u Sen Mahallesindeki gecekonduların yıkımı için tespit çalışmaları yapıldı. Belediyeler, tespit çalışmalarının ardından herhangi bir şekilde kamulaştırma ve yıkım çalışması gerçekleştirmedi.

Diyarbakırlılar, geçen yıl kentte göreve başlayan Vali Münir Karaloğlu’na kentle ilgili öncelikle surların restorasyon çalışmalarına hız verilmesi taleplerini iletti. 

- Diyarbakır Kalesi'nin en görkemli burçlarının ihtişamı ortaya çıkacak

Karaloğlu’nun talimatlarıyla Büyükşehir Belediyesi, "Ben-u Sen Vadisi" olarak adlandırılan ve Diyarbakır Kalesi'nin en görkemli burçlarının olduğu bölgede, surlara yapışık kaçak yapıları yıkılması için kamulaştırdı.

Çalışma kapsamında surların dış çeperinde bulunan ve sur koruma bandında kalan, çoğu tapusuz, gecekondu niteliğindeki yapılar yıkıldı.

Hazırlanan projeyle sur çevresinin kaçak yapılardan arındırılmasının ardından Urfa Kapıdan Hevsel Bahçeleri'ne kadar uzanan "yeşil kuşak" oluşturulması hedefleniyor.

Proje tamamlandığında, Diyarbakır Kalesi'nin etrafı kesintisiz bir şekilde gezilebilecek ve en görkemli burçların ihtişamı ortaya çıkarılacak. 

Bu çerçevede şimdiye kadar 3. etabı tamamlanan proje kapsamında kamulaştırılan 200 yapının yıkımı tamamlandı. Sahada hafriyat kaldırma çalışmaları devam ediyor.

- Surlar yıkılıyor haberi yapanlar restorasyonu karalamaya başladı

Kültür ve Turizm Bakanlığı ve dönemin Kalkınma Bakanlığı'nca sağlanan ödeneklerle 2019'da hazırlanan burçların rölöve, restitüsyon ve restorasyon, statik proje ve raporları Bilim Komisyonu ve Koruma Kurulundan onay aldı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesince yapılan ihaleyle ilk etapta en görkemli, en nitelikli anıtsal, büyük burçlar olan ve üzerinde kitabe, hayvan motifleri, kesme taş silmesi bulunan burçlarının restorasyonuna 10 Ağustos'ta başlandı.

Kültür Bakanlığı, Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü, Diyarbakır Valiliği ve Büyükşehir Belediyesinin koordinasyonu ile yürütülen restorasyonda, yapısal hasarların giderilmesine yönelik güçlendirme, konservasyon ve mimari gerekliliklere göre tamamlamaları içeren minimum müdahale ilkesine uyarak yapılan onarımda tüm çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığının oluşturduğu Bilim Komisyonu ve alanında uzman kişilerden oluşan danışma kurulu tarafından titizlikle kontrol ediliyor.

Geçen yıl ‘Surlar sahipsizlikten, bakımsızlıktan yıkılıyor’ diye haber yapan mecralar, restorasyonun başlamasının ardından çalışmaları kötülemek için hep bir ağızdan kara propaganda yapmaya başladı.

Dünya Kültür Mirası olan Diyarbakır Kalesi’nin ihtişamının ortaya çıkarılması ve kentin dünya turizminde hak ettiği yere gelebilmesi için yapılan yoğun çalışmaları görmezden gelen mecralar, hiç bir kurumdan bilgi almadan, restorasyon çalışmalarının yapıldığı alana bile girmeden haber yaptı.

- "Bu şehir sizin yüzünüzden çok zaman kaybetti. Artık bu şehrin kaybedecek zamanı yok”

Vali Karaloğlu, 2 Şubat'ta üçüncü etabın yıkımıyla ilgili yaptığı açıklamada, yapılan kara propagandaya yönelik olarak, söz konusu yapılarda oturan, şehrine, mirasına sahip çıkan vatandaşlarla tokalaşıp helalleştiklerini dile getirdi.

Karaloğlu, şunları kaydetti:

"Bu bölgede şu ana kadar hiçbir vatandaşla sorun yaşamadık. Her hayırlı işin engeli de olur. Bu işleri yaparken şehirde bugüne kadar taş taş üstüne koymamış, sadece kötülükten ve kötü işlerden anlayan, fitne, dedikodu ve iftira yapan, bozgunculuk çıkaran bir grup var maalesef. Onlar da iftira atmaya ve dedikodu yapmaya, yaptığımız her iş ve söylediğimiz her söze kötülük üretmeye devam etti. Ancak bizim moralimizi ve motivasyonumuzu bozmaya gücünüz yetmez. Size buradan ‘Êdî Bese (Yeter artık)’ diyoruz. Bu şehir sizin yüzünüzden çok zaman kaybetti. Artık bu şehrin kaybedecek zamanı yok. Kaybettiği zamanı geri alabilmesi için de koşması gerekir. Vatandaşlarla kurduğumuz gönül birliğiyle koşmaya devam ediyoruz."

- Uluslararası medyanın vatandaş mağdur manipülasyonu 

Restorasyon çalışmalarıyla ilgili yaptıkları karalama kampanyalarından istediğini elde edemeyen mecralar, devreye uluslararası medya soktu.

Uluslararası medya, Diyarbakır Kalesi’nin en ihtişamlı burçlarının ortaya çıkarılması için restorasyon projesiyle eş zamanlı olarak yürütülen, kentin ilk gecekondu yapılaşmalarının bulunduğu Ben u Sen mahallesinde başlatılan kamulaştırma ve yıkım çalışmaları hedefine koydu.

DW Türkçe, haberinde, Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bulunan surlara bitişik ve koruma bandında kalan, çoğu tapusuz, gecekondu niteliğindeki yapıların bulunduğu, daha önce kentin önemli mesire alanlarından olan Ben u Sen vadisini "tarihi mahalle" olarak nitelendirdi.

BBC Türkçe ise "Diyarbakır'ın ilk gecekondu mahallesi Benusen, tarihi surların restorasyonuyla yıkılıyor" başlığıyla haber yaptı.

Haber içeriklerinde ise yapılan kamulaştırmayla vatandaşın mağdur edildiğini ve memnun olmadığı manipülasyonu yapıldı.

DW Türkçe’nin röportaj yaptığı kişilerin tamamı kamulaştırma yapılan veya yapılması planlanan alanlardaki hak sahiplerinden olmaması, BBC Türkçe’nin haberinde ise röportaj yapılan kişilerden yalnızca birinin hak sahibi olması çalışmalarla ilgili kötü niyetini açıkça ortaya koyuyor.

- Hak sahiplerine restorasyonda çalışma önceliği

Hak sahiplerini hiçbir şekilde mağdur etmeyen Büyükşehir Belediyesi, yapılan kamulaştırmayla evleri yıkılan hak sahiplerinin ekonomik yaşam kalitesini de yükseltmek için farklı bir yöntem ortaya koydu.

Belediye, kamulaştırma alanındaki hak sahiplerinin istemeleri halinde restorasyon projelerinde çalışma imkanı sundu.

Gecekonduları değerinin üzerinde kamulaştıran Büyükşehir Belediyesi, restorasyonda çalışan hak sahiplerini de projede istihdam etmiş oldu.

- Vatandaş kamulaştırmadan memnun

Evi kamulaştırılan mahalle sakini Zeynep Erdağ, yapılan çalışmalarla ilgili, “Bugünü bekliyorduk. Allah'a çok şükür bugün geldi, çok  mutluyuz." ifadelerini kullandı.

Evlerinin 20 yıl önce yıkılacağını bilgisinin kendilerine bildirildiğini aktaran Erdağ, yaşadıkların evin rutubetli ve yaşanamaz halde olduğunu anlattı.

Erdağ, şöyle konuştu:

"İyi ki de yıkıldı. İyi ki de böyle bir şey oldu. Evimizi satsaydık 10 bin lira etmezdi ama bize şu an verilen parayla kendimize ev aldık. Çok iyi bir paraydı, biz bu kadarını beklemiyorduk. Çok teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun. Rutubetten, kışın soğuğundan çok şükür kurtulduk."

- "Gayet mutluyuz"

Mahalle sakinlerinden Ömer Güler, devam eden yıkım çalışmalardan gayet memnun olduklarını belirtti.

Güler, kendilerine ödenen kamulaştırma bedeliyle ilgili şöyle konuştu:

"Evimiz o parayı etmezdi. Mesela bizim ev 80 lira yapıyordu bize 100 lira verdiler. Bizde üzerine para ekleyip ev aldık. Gayet mutluyuz."

Cahit Budak ise bu mahallede doğduğunu ifade ederek,"Allah razı olsun mağdur etmediler. Bize verdikleriyle parayla kendimize yeni bir ev alacağız. Evimizi satsaydık o parayı etmezdi." diye konuştu.

Budak, proje tamamlandıktan sonra oluşacak güzel alanlarda oturmayı istediklerini aktardı.

Kültür Bakanlığı, Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü, Diyarbakır Valiliği ve Büyükşehir Belediyesinin koordinasyonu ile yürütülen restorasyonda, yapısal hasarların giderilmesine yönelik güçlendirme, konservasyon ve mimari gerekliliklere göre tamamlamaları içeren minimum müdahale ilkesine uyarak yapılan onarımda tüm çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığının oluşturduğu Bilim Komisyonu ve alanında uzman kişilerden oluşan danışma kurulu tarafından titizlikle kontrol ediliyor.

Geçen yıl ‘Surlar sahipsizlikten, bakımsızlıktan yıkılıyor’ diye haber yapan mecralar, restorasyonun başlamasının ardından çalışmaları kötülemek için hep bir ağızdan kara propaganda yapmaya başladı.

Dünya Kültür Mirası olan Diyarbakır Kalesi’nin ihtişamının ortaya çıkarılması ve kentin dünya turizminde hak ettiği yere gelebilmesi için yapılan yoğun çalışmaları görmezden gelen mecralar, hiç bir kurumdan bilgi almadan, restorasyon çalışmalarının yapıldığı alana bile girmeden haber yaptı.

- "Bu şehir sizin yüzünüzden çok zaman kaybetti. Artık bu şehrin kaybedecek zamanı yok”

Vali Karaloğlu, 2 Şubat'ta üçüncü etabın yıkımıyla ilgili yaptığı açıklamada, yapılan kara propagandaya yönelik olarak, söz konusu yapılarda oturan, şehrine, mirasına sahip çıkan vatandaşlarla tokalaşıp helalleştiklerini dile getirdi.

Karaloğlu, şunları kaydetti:

"Bu bölgede şu ana kadar hiçbir vatandaşla sorun yaşamadık. Her hayırlı işin engeli de olur. Bu işleri yaparken şehirde bugüne kadar taş taş üstüne koymamış, sadece kötülükten ve kötü işlerden anlayan, fitne, dedikodu ve iftira yapan, bozgunculuk çıkaran bir grup var maalesef. Onlar da iftira atmaya ve dedikodu yapmaya, yaptığımız her iş ve söylediğimiz her söze kötülük üretmeye devam etti. Ancak bizim moralimizi ve motivasyonumuzu bozmaya gücünüz yetmez. Size buradan ‘Êdî Bese (Yeter artık)’ diyoruz. Bu şehir sizin yüzünüzden çok zaman kaybetti. Artık bu şehrin kaybedecek zamanı yok. Kaybettiği zamanı geri alabilmesi için de koşması gerekir. Vatandaşlarla kurduğumuz gönül birliğiyle koşmaya devam ediyoruz."

- Uluslararası medyanın vatandaş mağdur manipülasyonu 

Restorasyon çalışmalarıyla ilgili yaptıkları karalama kampanyalarından istediğini elde edemeyen mecralar, devreye uluslararası medya soktu.

Uluslararası medya, Diyarbakır Kalesi’nin en ihtişamlı burçlarının ortaya çıkarılması için restorasyon projesiyle eş zamanlı olarak yürütülen, kentin ilk gecekondu yapılaşmalarının bulunduğu Ben u Sen mahallesinde başlatılan kamulaştırma ve yıkım çalışmaları hedefine koydu.

DW Türkçe, haberinde, Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bulunan surlara bitişik ve koruma bandında kalan, çoğu tapusuz, gecekondu niteliğindeki yapıların bulunduğu, daha önce kentin önemli mesire alanlarından olan Ben u Sen vadisini "tarihi mahalle" olarak nitelendirdi.

BBC Türkçe ise "Diyarbakır'ın ilk gecekondu mahallesi Benusen, tarihi surların restorasyonuyla yıkılıyor" başlığıyla haber yaptı.

Haber içeriklerinde ise yapılan kamulaştırmayla vatandaşın mağdur edildiğini ve memnun olmadığı manipülasyonu yapıldı.

DW Türkçe’nin röportaj yaptığı kişilerin tamamı kamulaştırma yapılan veya yapılması planlanan alanlardaki hak sahiplerinden olmaması, BBC Türkçe’nin haberinde ise röportaj yapılan kişilerden yalnızca birinin hak sahibi olması çalışmalarla ilgili kötü niyetini açıkça ortaya koyuyor.

- Hak sahiplerine restorasyonda çalışma önceliği

Hak sahiplerini hiçbir şekilde mağdur etmeyen Büyükşehir Belediyesi, yapılan kamulaştırmayla evleri yıkılan hak sahiplerinin ekonomik yaşam kalitesini de yükseltmek için farklı bir yöntem ortaya koydu.

Belediye, kamulaştırma alanındaki hak sahiplerinin istemeleri halinde restorasyon projelerinde çalışma imkanı sundu.

Gecekonduları değerinin üzerinde kamulaştıran Büyükşehir Belediyesi, restorasyonda çalışan hak sahiplerini de projede istihdam etmiş oldu.

- Vatandaş kamulaştırmadan memnun

Evi kamulaştırılan mahalle sakini Zeynep Erdağ, yapılan çalışmalarla ilgili, “Bugünü bekliyorduk. Allah'a çok şükür bugün geldi, çok  mutluyuz." ifadelerini kullandı.

Evlerinin 20 yıl önce yıkılacağını bilgisinin kendilerine bildirildiğini aktaran Erdağ, yaşadıkların evin rutubetli ve yaşanamaz halde olduğunu anlattı.

Erdağ, şöyle konuştu:

"İyi ki de yıkıldı. İyi ki de böyle bir şey oldu. Evimizi satsaydık 10 bin lira etmezdi ama bize şu an verilen parayla kendimize ev aldık. Çok iyi bir paraydı, biz bu kadarını beklemiyorduk. Çok teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun. Rutubetten, kışın soğuğundan çok şükür kurtulduk."

- "Gayet mutluyuz"

Mahalle sakinlerinden Ömer Güler, devam eden yıkım çalışmalardan gayet memnun olduklarını belirtti.

Güler, kendilerine ödenen kamulaştırma bedeliyle ilgili şöyle konuştu:

"Evimiz o parayı etmezdi. Mesela bizim ev 80 lira yapıyordu bize 100 lira verdiler. Bizde üzerine para ekleyip ev aldık. Gayet mutluyuz."

Cahit Budak ise bu mahallede doğduğunu ifade ederek,"Allah razı olsun mağdur etmediler. Bize verdikleriyle parayla kendimize yeni bir ev alacağız. Evimizi satsaydık o parayı etmezdi." diye konuştu.

Budak, proje tamamlandıktan sonra oluşacak güzel alanlarda oturmayı istediklerini aktardı.

Kültür Bakanlığı, Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü, Diyarbakır Valiliği ve Büyükşehir Belediyesinin koordinasyonu ile yürütülen restorasyonda, yapısal hasarların giderilmesine yönelik güçlendirme, konservasyon ve mimari gerekliliklere göre tamamlamaları içeren minimum müdahale ilkesine uyarak yapılan onarımda tüm çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığının oluşturduğu Bilim Komisyonu ve alanında uzman kişilerden oluşan danışma kurulu tarafından titizlikle kontrol ediliyor.

Geçen yıl ‘Surlar sahipsizlikten, bakımsızlıktan yıkılıyor’ diye haber yapan mecralar, restorasyonun başlamasının ardından çalışmaları kötülemek için hep bir ağızdan kara propaganda yapmaya başladı.

Dünya Kültür Mirası olan Diyarbakır Kalesi’nin ihtişamının ortaya çıkarılması ve kentin dünya turizminde hak ettiği yere gelebilmesi için yapılan yoğun çalışmaları görmezden gelen mecralar, hiç bir kurumdan bilgi almadan, restorasyon çalışmalarının yapıldığı alana bile girmeden haber yaptı.

- "Bu şehir sizin yüzünüzden çok zaman kaybetti. Artık bu şehrin kaybedecek zamanı yok”

Vali Karaloğlu, 2 Şubat'ta üçüncü etabın yıkımıyla ilgili yaptığı açıklamada, yapılan kara propagandaya yönelik olarak, söz konusu yapılarda oturan, şehrine, mirasına sahip çıkan vatandaşlarla tokalaşıp helalleştiklerini dile getirdi.

Karaloğlu, şunları kaydetti:

"Bu bölgede şu ana kadar hiçbir vatandaşla sorun yaşamadık. Her hayırlı işin engeli de olur. Bu işleri yaparken şehirde bugüne kadar taş taş üstüne koymamış, sadece kötülükten ve kötü işlerden anlayan, fitne, dedikodu ve iftira yapan, bozgunculuk çıkaran bir grup var maalesef. Onlar da iftira atmaya ve dedikodu yapmaya, yaptığımız her iş ve söylediğimiz her söze kötülük üretmeye devam etti. Ancak bizim moralimizi ve motivasyonumuzu bozmaya gücünüz yetmez. Size buradan ‘Êdî Bese (Yeter artık)’ diyoruz. Bu şehir sizin yüzünüzden çok zaman kaybetti. Artık bu şehrin kaybedecek zamanı yok. Kaybettiği zamanı geri alabilmesi için de koşması gerekir. Vatandaşlarla kurduğumuz gönül birliğiyle koşmaya devam ediyoruz."

- Uluslararası medyanın vatandaş mağdur manipülasyonu 

Restorasyon çalışmalarıyla ilgili yaptıkları karalama kampanyalarından istediğini elde edemeyen mecralar, devreye uluslararası medya soktu.

Uluslararası medya, Diyarbakır Kalesi’nin en ihtişamlı burçlarının ortaya çıkarılması için restorasyon projesiyle eş zamanlı olarak yürütülen, kentin ilk gecekondu yapılaşmalarının bulunduğu Ben u Sen mahallesinde başlatılan kamulaştırma ve yıkım çalışmaları hedefine koydu.

DW Türkçe, haberinde, Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bulunan surlara bitişik ve koruma bandında kalan, çoğu tapusuz, gecekondu niteliğindeki yapıların bulunduğu, daha önce kentin önemli mesire alanlarından olan Ben u Sen vadisini "tarihi mahalle" olarak nitelendirdi.

BBC Türkçe ise "Diyarbakır'ın ilk gecekondu mahallesi Benusen, tarihi surların restorasyonuyla yıkılıyor" başlığıyla haber yaptı.

Haber içeriklerinde ise yapılan kamulaştırmayla vatandaşın mağdur edildiğini ve memnun olmadığı manipülasyonu yapıldı.

DW Türkçe’nin röportaj yaptığı kişilerin tamamı kamulaştırma yapılan veya yapılması planlanan alanlardaki hak sahiplerinden olmaması, BBC Türkçe’nin haberinde ise röportaj yapılan kişilerden yalnızca birinin hak sahibi olması çalışmalarla ilgili kötü niyetini açıkça ortaya koyuyor.

- Hak sahiplerine restorasyonda çalışma önceliği

Hak sahiplerini hiçbir şekilde mağdur etmeyen Büyükşehir Belediyesi, yapılan kamulaştırmayla evleri yıkılan hak sahiplerinin ekonomik yaşam kalitesini de yükseltmek için farklı bir yöntem ortaya koydu.

Belediye, kamulaştırma alanındaki hak sahiplerinin istemeleri halinde restorasyon projelerinde çalışma imkanı sundu.

Gecekonduları değerinin üzerinde kamulaştıran Büyükşehir Belediyesi, restorasyonda çalışan hak sahiplerini de projede istihdam etmiş oldu.

- Vatandaş kamulaştırmadan memnun

Evi kamulaştırılan mahalle sakini Zeynep Erdağ, yapılan çalışmalarla ilgili, “Bugünü bekliyorduk. Allah'a çok şükür bugün geldi, çok  mutluyuz." ifadelerini kullandı.

Evlerinin 20 yıl önce yıkılacağını bilgisinin kendilerine bildirildiğini aktaran Erdağ, yaşadıkların evin rutubetli ve yaşanamaz halde olduğunu anlattı.

Erdağ, şöyle konuştu:

"İyi ki de yıkıldı. İyi ki de böyle bir şey oldu. Evimizi satsaydık 10 bin lira etmezdi ama bize şu an verilen parayla kendimize ev aldık. Çok iyi bir paraydı, biz bu kadarını beklemiyorduk. Çok teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun. Rutubetten, kışın soğuğundan çok şükür kurtulduk."

- "Gayet mutluyuz"

Mahalle sakinlerinden Ömer Güler, devam eden yıkım çalışmalardan gayet memnun olduklarını belirtti.

Güler, kendilerine ödenen kamulaştırma bedeliyle ilgili şöyle konuştu:

"Evimiz o parayı etmezdi. Mesela bizim ev 80 lira yapıyordu bize 100 lira verdiler. Bizde üzerine para ekleyip ev aldık. Gayet mutluyuz."

Cahit Budak ise bu mahallede doğduğunu ifade ederek,"Allah razı olsun mağdur etmediler. Bize verdikleriyle parayla kendimize yeni bir ev alacağız. Evimizi satsaydık o parayı etmezdi." diye konuştu.

Budak, proje tamamlandıktan sonra oluşacak güzel alanlarda oturmayı istediklerini aktardı.

Kültür Bakanlığı, Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü, Diyarbakır Valiliği ve Büyükşehir Belediyesinin koordinasyonu ile yürütülen restorasyonda, yapısal hasarların giderilmesine yönelik güçlendirme, konservasyon ve mimari gerekliliklere göre tamamlamaları içeren minimum müdahale ilkesine uyarak yapılan onarımda tüm çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığının oluşturduğu Bilim Komisyonu ve alanında uzman kişilerden oluşan danışma kurulu tarafından titizlikle kontrol ediliyor.

Geçen yıl ‘Surlar sahipsizlikten, bakımsızlıktan yıkılıyor’ diye haber yapan mecralar, restorasyonun başlamasının ardından çalışmaları kötülemek için hep bir ağızdan kara propaganda yapmaya başladı.

Dünya Kültür Mirası olan Diyarbakır Kalesi’nin ihtişamının ortaya çıkarılması ve kentin dünya turizminde hak ettiği yere gelebilmesi için yapılan yoğun çalışmaları görmezden gelen mecralar, hiç bir kurumdan bilgi almadan, restorasyon çalışmalarının yapıldığı alana bile girmeden haber yaptı.

- "Bu şehir sizin yüzünüzden çok zaman kaybetti. Artık bu şehrin kaybedecek zamanı yok”

Vali Karaloğlu, 2 Şubat'ta üçüncü etabın yıkımıyla ilgili yaptığı açıklamada, yapılan kara propagandaya yönelik olarak, söz konusu yapılarda oturan, şehrine, mirasına sahip çıkan vatandaşlarla tokalaşıp helalleştiklerini dile getirdi.

Karaloğlu, şunları kaydetti:

"Bu bölgede şu ana kadar hiçbir vatandaşla sorun yaşamadık. Her hayırlı işin engeli de olur. Bu işleri yaparken şehirde bugüne kadar taş taş üstüne koymamış, sadece kötülükten ve kötü işlerden anlayan, fitne, dedikodu ve iftira yapan, bozgunculuk çıkaran bir grup var maalesef. Onlar da iftira atmaya ve dedikodu yapmaya, yaptığımız her iş ve söylediğimiz her söze kötülük üretmeye devam etti. Ancak bizim moralimizi ve motivasyonumuzu bozmaya gücünüz yetmez. Size buradan ‘Êdî Bese (Yeter artık)’ diyoruz. Bu şehir sizin yüzünüzden çok zaman kaybetti. Artık bu şehrin kaybedecek zamanı yok. Kaybettiği zamanı geri alabilmesi için de koşması gerekir. Vatandaşlarla kurduğumuz gönül birliğiyle koşmaya devam ediyoruz."

- Uluslararası medyanın vatandaş mağdur manipülasyonu 

Restorasyon çalışmalarıyla ilgili yaptıkları karalama kampanyalarından istediğini elde edemeyen mecralar, devreye uluslararası medya soktu.

Uluslararası medya, Diyarbakır Kalesi’nin en ihtişamlı burçlarının ortaya çıkarılması için restorasyon projesiyle eş zamanlı olarak yürütülen, kentin ilk gecekondu yapılaşmalarının bulunduğu Ben u Sen mahallesinde başlatılan kamulaştırma ve yıkım çalışmaları hedefine koydu.

DW Türkçe, haberinde, Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bulunan surlara bitişik ve koruma bandında kalan, çoğu tapusuz, gecekondu niteliğindeki yapıların bulunduğu, daha önce kentin önemli mesire alanlarından olan Ben u Sen vadisini "tarihi mahalle" olarak nitelendirdi.

BBC Türkçe ise "Diyarbakır'ın ilk gecekondu mahallesi Benusen, tarihi surların restorasyonuyla yıkılıyor" başlığıyla haber yaptı.

Haber içeriklerinde ise yapılan kamulaştırmayla vatandaşın mağdur edildiğini ve memnun olmadığı manipülasyonu yapıldı.

DW Türkçe’nin röportaj yaptığı kişilerin tamamı kamulaştırma yapılan veya yapılması planlanan alanlardaki hak sahiplerinden olmaması, BBC Türkçe’nin haberinde ise röportaj yapılan kişilerden yalnızca birinin hak sahibi olması çalışmalarla ilgili kötü niyetini açıkça ortaya koyuyor.

- Hak sahiplerine restorasyonda çalışma önceliği

Hak sahiplerini hiçbir şekilde mağdur etmeyen Büyükşehir Belediyesi, yapılan kamulaştırmayla evleri yıkılan hak sahiplerinin ekonomik yaşam kalitesini de yükseltmek için farklı bir yöntem ortaya koydu.

Belediye, kamulaştırma alanındaki hak sahiplerinin istemeleri halinde restorasyon projelerinde çalışma imkanı sundu.

Gecekonduları değerinin üzerinde kamulaştıran Büyükşehir Belediyesi, restorasyonda çalışan hak sahiplerini de projede istihdam etmiş oldu.

- Vatandaş kamulaştırmadan memnun

Evi kamulaştırılan mahalle sakini Zeynep Erdağ, yapılan çalışmalarla ilgili, “Bugünü bekliyorduk. Allah'a çok şükür bugün geldi, çok  mutluyuz." ifadelerini kullandı.

Evlerinin 20 yıl önce yıkılacağını bilgisinin kendilerine bildirildiğini aktaran Erdağ, yaşadıkların evin rutubetli ve yaşanamaz halde olduğunu anlattı.

Erdağ, şöyle konuştu:

"İyi ki de yıkıldı. İyi ki de böyle bir şey oldu. Evimizi satsaydık 10 bin lira etmezdi ama bize şu an verilen parayla kendimize ev aldık. Çok iyi bir paraydı, biz bu kadarını beklemiyorduk. Çok teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun. Rutubetten, kışın soğuğundan çok şükür kurtulduk."

- "Gayet mutluyuz"

Mahalle sakinlerinden Ömer Güler, devam eden yıkım çalışmalardan gayet memnun olduklarını belirtti.

Güler, kendilerine ödenen kamulaştırma bedeliyle ilgili şöyle konuştu:

"Evimiz o parayı etmezdi. Mesela bizim ev 80 lira yapıyordu bize 100 lira verdiler. Bizde üzerine para ekleyip ev aldık. Gayet mutluyuz."

Cahit Budak ise bu mahallede doğduğunu ifade ederek,"Allah razı olsun mağdur etmediler. Bize verdikleriyle parayla kendimize yeni bir ev alacağız. Evimizi satsaydık o parayı etmezdi." diye konuştu.

Budak, proje tamamlandıktan sonra oluşacak güzel alanlarda oturmayı istediklerini aktardı.

Kültür Bakanlığı, Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü, Diyarbakır Valiliği ve Büyükşehir Belediyesinin koordinasyonu ile yürütülen restorasyonda, yapısal hasarların giderilmesine yönelik güçlendirme, konservasyon ve mimari gerekliliklere göre tamamlamaları içeren minimum müdahale ilkesine uyarak yapılan onarımda tüm çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığının oluşturduğu Bilim Komisyonu ve alanında uzman kişilerden oluşan danışma kurulu tarafından titizlikle kontrol ediliyor.

Geçen yıl ‘Surlar sahipsizlikten, bakımsızlıktan yıkılıyor’ diye haber yapan mecralar, restorasyonun başlamasının ardından çalışmaları kötülemek için hep bir ağızdan kara propaganda yapmaya başladı.

Dünya Kültür Mirası olan Diyarbakır Kalesi’nin ihtişamının ortaya çıkarılması ve kentin dünya turizminde hak ettiği yere gelebilmesi için yapılan yoğun çalışmaları görmezden gelen mecralar, hiç bir kurumdan bilgi almadan, restorasyon çalışmalarının yapıldığı alana bile girmeden haber yaptı.

- "Bu şehir sizin yüzünüzden çok zaman kaybetti. Artık bu şehrin kaybedecek zamanı yok”

Vali Karaloğlu, 2 Şubat'ta üçüncü etabın yıkımıyla ilgili yaptığı açıklamada, yapılan kara propagandaya yönelik olarak, söz konusu yapılarda oturan, şehrine, mirasına sahip çıkan vatandaşlarla tokalaşıp helalleştiklerini dile getirdi.

Karaloğlu, şunları kaydetti:

"Bu bölgede şu ana kadar hiçbir vatandaşla sorun yaşamadık. Her hayırlı işin engeli de olur. Bu işleri yaparken şehirde bugüne kadar taş taş üstüne koymamış, sadece kötülükten ve kötü işlerden anlayan, fitne, dedikodu ve iftira yapan, bozgunculuk çıkaran bir grup var maalesef. Onlar da iftira atmaya ve dedikodu yapmaya, yaptığımız her iş ve söylediğimiz her söze kötülük üretmeye devam etti. Ancak bizim moralimizi ve motivasyonumuzu bozmaya gücünüz yetmez. Size buradan ‘Êdî Bese (Yeter artık)’ diyoruz. Bu şehir sizin yüzünüzden çok zaman kaybetti. Artık bu şehrin kaybedecek zamanı yok. Kaybettiği zamanı geri alabilmesi için de koşması gerekir. Vatandaşlarla kurduğumuz gönül birliğiyle koşmaya devam ediyoruz."

- Uluslararası medyanın vatandaş mağdur manipülasyonu

Restorasyon çalışmalarıyla ilgili yaptıkları karalama kampanyalarından istediğini elde edemeyen mecralar, devreye uluslararası medya soktu.

Uluslararası medya, Diyarbakır Kalesi’nin en ihtişamlı burçlarının ortaya çıkarılması için restorasyon projesiyle eş zamanlı olarak yürütülen, kentin ilk gecekondu yapılaşmalarının bulunduğu Ben u Sen mahallesinde başlatılan kamulaştırma ve yıkım çalışmaları hedefine koydu.

DW Türkçe, haberinde, Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bulunan surlara bitişik ve koruma bandında kalan, çoğu tapusuz, gecekondu niteliğindeki yapıların bulunduğu, daha önce kentin önemli mesire alanlarından olan Ben u Sen vadisini "tarihi mahalle" olarak nitelendirdi.

BBC Türkçe ise "Diyarbakır'ın ilk gecekondu mahallesi Benusen, tarihi surların restorasyonuyla yıkılıyor" başlığıyla haber yaptı.

Haber içeriklerinde ise yapılan kamulaştırmayla vatandaşın mağdur edildiğini ve memnun olmadığı manipülasyonu yapıldı.

DW Türkçe’nin röportaj yaptığı kişilerin tamamı kamulaştırma yapılan veya yapılması planlanan alanlardaki hak sahiplerinden olmaması, BBC Türkçe’nin haberinde ise röportaj yapılan kişilerden yalnızca birinin hak sahibi olması çalışmalarla ilgili kötü niyetini açıkça ortaya koyuyor.

- Hak sahiplerine restorasyonda çalışma önceliği

Hak sahiplerini hiçbir şekilde mağdur etmeyen Büyükşehir Belediyesi, yapılan kamulaştırmayla evleri yıkılan hak sahiplerinin ekonomik yaşam kalitesini de yükseltmek için farklı bir yöntem ortaya koydu.

Belediye, kamulaştırma alanındaki hak sahiplerinin istemeleri halinde restorasyon projelerinde çalışma imkanı sundu.

Gecekonduları değerinin üzerinde kamulaştıran Büyükşehir Belediyesi, restorasyonda çalışan hak sahiplerini de projede istihdam etmiş oldu.

- Vatandaş kamulaştırmadan memnun

Evi kamulaştırılan mahalle sakini Zeynep Erdağ, yapılan çalışmalarla ilgili, “Bugünü bekliyorduk. Allah'a çok şükür bugün geldi, çok mutluyuz." ifadelerini kullandı.

Evlerinin 20 yıl önce yıkılacağını bilgisinin kendilerine bildirildiğini aktaran Erdağ, yaşadıkların evin rutubetli ve yaşanamaz halde olduğunu anlattı.

Erdağ, şöyle konuştu:

"İyi ki de yıkıldı. İyi ki de böyle bir şey oldu. Evimizi satsaydık 10 bin lira etmezdi ama bize şu an verilen parayla kendimize ev aldık. Çok iyi bir paraydı, biz bu kadarını beklemiyorduk. Çok teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun. Rutubetten, kışın soğuğundan çok şükür kurtulduk."

- "Gayet mutluyuz"

Mahalle sakinlerinden Ömer Güler, devam eden yıkım çalışmalardan gayet memnun olduklarını belirtti.

Güler, kendilerine ödenen kamulaştırma bedeliyle ilgili şöyle konuştu:

"Evimiz o parayı etmezdi. Mesela bizim ev 80 lira yapıyordu bize 100 lira verdiler. Bizde üzerine para ekleyip ev aldık. Gayet mutluyuz."

Cahit Budak ise bu mahallede doğduğunu ifade ederek,"Allah razı olsun mağdur etmediler. Bize verdikleriyle parayla kendimize yeni bir ev alacağız. Evimizi satsaydık o parayı etmezdi." diye konuştu.

Budak, proje tamamlandıktan sonra oluşacak güzel alanlarda oturmayı istediklerini aktardı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner270

banner17