Ne yazık ki barış, bugün Batı birliğinin ve ona bağlı kurumların dilinde aslında bir savaş çığırtkanlığına dönüştürülmüştür. Bir Müslüman ülkesinde hüküm süren huzur, aslında onlar için gayri resmi bir savaş nedenidir. Bu suretle bugün Akdeniz’de yaşadığımız sorunu iki komşunun anlaşmazlığı olarak nitelemek doğru olmayacaktır. Bu, açık biçimde sömürgeci anlayıştan hala arınamamış, kanlı ellerinde bir buket çiçek taşıyan zihniyetin himayesinde vatan toprağımıza karşı girişilen bir operasyondur.
1 Eylül, insanoğluna 2. Dünya Savaşı’nın karanlığını hatırlatan ders niteliğinde sembolik bir tarihtir. Bu nedenledir ki barışa atfedilmiştir. Anadolu insanının barışa olan tutkusunun tüm dünya ülkelerine sirayet etmesi ümidiyle Dünya Barış Gününüzü kutlarım.