Aslan’dan “Urfalılık ruhu” çağrısı

Aslan, “Rekabet ettiği insanın donanımı, bilgisi ve projeleriyle yarışamayanlar özel yaşantısını konuşuyor. Bu çok çirkin bir siyaset. Eğer ben bunu yaparsam benim değil insanlığın ayıbı olur” dedi.
Şanlıurfa / Şanlıurfa’da SP”den Karaköprü İlçe Belediye Başkan adayı olduğu günden beri gece gündüz halkla buluşup sadece projelerini anlattığı siyasetiyle örnek gösterilen, kentte birçok ezberi bozan Essum Saatçi Aslan, bu kez “Urfalılık ruhunu” gündeme taşıdı.

Aslan,  sadece Urfa”da doğanların değil, Urfa’da yaşayan, ekmeğini bu kentte kazanan herkesin “Urfalılık ruhuna” sahip olması gerektiğini belirterek, “Bir elin nesi var, iki elin sesi var misali. Biz ne kadar birlik ve dayanışma içinde olursak o kadar hakkımızı alırız. Kısır çekişmeleri, dedikoduları, özel yaşantılarla uğraşmayı bir tarafa bırakıp herkes Urfa için ne yapacak? ne yapılması gerekir? bunu tartışmalı” dedi.
Memleket olarak herkesi birbiriyle kenetlenmeye davet eden Essum Saatçi Aslan, “O, bu, şu ayırımı  yapmadan, tıpkı atalarımızın bizlere anlattığı gibi Urfalılık ruhunu canlandırıp, memleketimiz için ne yapabileceğimize bakmak zorundayız. Urfa için kim taş üstüne taş koyuyorsa ya da elini taşın altına koyuyorsa; hangi siyasi partiye mensup olduğuna bakmadan destek verelim. Yeter ki Urfa”nın menfaati söz konusu olsun” diye konuştu.
Rakiplerini eleştirmek yerine, yapacağı projeleri anlatarak, sadece partisine mensup olanların değil, tüm halkın oylarına talip olan SP Başkan adayı Essum Saatçi Aslan, seviyeli siyaset yapmanın öneminin de altını çizerek, şunları kaydetti:
“Rekabet ettiği insanın donanımı ile bilgisiyle, projeleriyle yarışamayanlar özel yaşamını konuşuyor. İnsanların kişisel yaşantısı belediyeyi yönetme ile alakalı değildir. Aday olduğum günden beri benim telefonuma sayısız belgeler, şikayetler geliyor. Bunlar bende saklı kalır, bunları deşifre etmek, insanların ayıbını, açıklarını yüzüne vurmak hoş değil. Ben seçim çalışmalarım boyunca insanların açıklarını yüze vuran siyaset yapmamaya büyük gayret gösteriyorum.  Biz dedikodularla, o şunu yapmış, bu şöyle yaşıyormuş gibi söylentilerle hiç uğraşmıyoruz. Bu arada, şunu da özellikle belirtmek isterim ki; şükürler olsun bizim aile yaşantımız ortada. Hiç saklayacak ya da rahatsızlık duyacağımız bir şey yok. Biz her biri ayrı bir değer olan, kaynağı belli olan projelerimizle konuşulmak istiyoruz. Şükürler olsun ki bunu da başardığımı düşünüyorum. Projelerimin konuşuluyor olması beni hayli mutlu ediyor. Çünkü, Karaköprü bunları fazlasıyla hak ediyor. Biz Karaköprü’de inşallah kent kültürünü hayata geçireceğiz, yaşayan bir Karaköprü hayalimiz var. Bu hayal de ulaşılamayacak, mümkün olmayan hayaller değil.”