Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın,İsrail'in bölgeyi istikrarsızlaştıran saldırgan politikalarına karşı Türkiye'nin barıştan yana olduğunu dile getirdi.
Aydın "Suriye halkı bir bütündür,kardeşliğimiz sınır tanımaz" ifadelerini kullanarak şunları söyledi;
"Ortadoğu uzun zamandır emperyal hesapların ve kirli senaryoların çatışma alanına dönmüş durumda.Son dönemde,uluslararası hukuku ve evrensel insani değerleri hiçe sayan İsrail saldırganlığı sadece Gazze'de ki yıkıcı soykırımla sınırlı kalmamış,farklı coğrafyalarda da aynı hukuk tanımaz zihniyetle kendini göstermeye başlamıştır.
Bu saldırganlık sadece bir halkı hedef almamakta aynı zamanda insanlık onuruna,devlet egemenliğine,barışa ve bölgesel istikrara doğrudan kast etmektedir.
İsrail'in kaos stratejisi,filistin'den Lübnan'a,Yemen'den İran'a kadar uzanmış,son olarak komşumuz Suriye'ye yönelik provokatif adımlarla genişlemiştir.
İsrail,Suriye'nin egemenlik haklarını açıkça ihlal ederek Golan Tepeleri başta olmak üzere bazı bölgelerde fiili işgal girişimlerine hız kazandırmış,bu süreçte Suriye'de ki Dürzi toplulukları provoke ederek iç karışıklıkları körüklemeye çalışmıştır.
Bu sadece uluslarası hukukun değil,aynı zamanda halkların iradesine ve bölgesel bütünlüğe de kast eden bir davranıştır.Bu saldırılar,bölgeyi uzun vadeli karışıklıklara sürüklemeyi hedefleyen bir zihniyetin eseridir.
Dürzi topluluklar üzerinden oluşturulmak istenen ayrıştırıcı iklim varılan uzlaşma ile bertaraf edilirken Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın da vurguladığı üzere Türkiye'nin yapıcı dış politika yaklaşımı belirleyici olmuştur.
İsrail'in bu saldırgan tutumuna karşı Türkiye Cumhuriyeti,Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde diplomatik ve gerektiğinde askeri alanlarda gösterdiği net duruşla bölgesel tehditlere dur demektedir.
Türkiye'nin sessiz kalmaması sadece kendi güvenliği açısından değil insanlık vijdanı adıne da bir sorumluluktur.