BİLMİYORUZ

Ülke genelinin kanayan yarasıdır burnunun ucunu görememek, güzelliği hep uzakta, yabanda aramak, kargayı gül bahçesine oturtup bülbül gibi şakımasını beklemek ve tabii buna benzer bir çok zıtlık, karmaşıklık...

 "İnsan neden en yakınına yoğunlaşmaz?  Önce yakınındakileri çözümlemeye çalışmaz" sorusu, Uzun süre aklımı kurcalamıştır.

Öyle sanıyorum ki bizim memleketin insanı kendini bile arka plana atmış, kendi içine dâhi  bakmayı unutmuş olduğu için çevresine de yoğunlaşamıyor.

Kaliteyi, sanatı, güzelliği ve hatta sevgiyi dışarda arıyor ya hut dışardan gelene tüm bunları altın tepside sunuyor.
Mesela urfa halkı, yöneticisi, gazetecisi ve televizyoncusu, urfa içerisindeki sanatı, sanatçıyı, aydını görmüyor, desteklemiyor, takdir etmiyorken başka illerden gelen her türlü sanatsal ve kültürel faaliyeti ve sanatçıyı inanılmaz bir istekle destekliyor...
Yanlış anlaşılmasın neden onları destekliyor demiyorum.

Neden burnunun dibindekileri de en az uzaktan gelenler kadar desteklemiyor diyorum!
Bakın başka şehirler kendilerine ait olanı o kadar sahipleniyor, o kadar değer veriyor, o kadar gündemde tutuyor ki diğerlerinin bunu farkedip o emeği görmesi, takdir etmesi ve hatta talep etmesi kaçınılmaz hale geliyor...
Peki biz ne yapıyoruz Urfa'lılar ve Urfa'da yaşayanlar olarak? Ben söyleyeyim, biz bize değer vermeyi, onore etmeyi, motive etmeyi, destek vermeyi bilmiyoruz. Biz, "Biz" olmayı beceremiyoruz...

Fazile Aşar Aydınalp