UNUTULDU...

Son zamanlarda herkes samimiyetsizlikten, iki yüzlülükten şikâyetçi, fakat şikayet edenler silsilesi konu üç kağıda, adaletsizliğe, sömürüye, zulme itiraza, savaşmaya gelince suskun niyeyse.

Yumruğunu masaya vuran, sözünü esirgemeyen, zalim için koltuk altında sopa saklayan neslin yerini, dırdırcı, bezgin, şikâyetçi fakat konu tüm bunlarla savaşmaya gelince korkak bir tavuğa dönüp kümesine kaçan bir nesle bıraktı.

Hakkı tutan, dosdoğru kişilikler çok azınlıkta ki onlarda çoğunluk tarafından afaroz edilmiş, toplumdan soyutlanmış, kabuğuna çekilerek yalnızlığı kendine yâr edinmiş durumda...

Dürüstlüğün yokluğundan yakınanlar üç kağıtçı kişiliklerin çevresinde pervane. Ne büyük paradoks değil mi?

Kaybetmiş gibi görünüp kazananlar ile kazandığını sanıp kaybedenlerin arasında sessiz bir savaşa döndü hayat!

Hayat eskiden beden sağlığı ile ömrü tamam etme çabası iken şimdi, yitip giden ruhları şaşkın düşüncelerden sıyırıp hayata katma ve ömrü bu şekilde idame etme, ettirme çabasına dönüştü...

Dinin, insanlığın, ruhun ve hatta sevginin ticaretini yapan insanoğlu, tüm bunların pahabiçilemez değerde olduğunu unuttu...

Herkes konuştu, herkes konuşuldu, herkes herkesleşti, insanlık, meehamet, doğruluk unutuldu, yok oldu...

Fazile Aşar Aydınalp